9 Ara 2014
Forabandit - Port
Forabandit - Port
Anadolu, İran ve Oksitanya’da yaşamın kaynağı şiirdir. Anadolu’da âşıklar, Oksitanya’da ise trubadurlar vasıtasıyla, günlük yaşamın her anının sözlere döküldüğü bu şiirler, geçmişten günümüze bu coğrafyalarda yaşayan insanların özgür düşüncelere olan bağlılığının işareti olagelmiştir. Kimi zaman dinsel açıdan sapkın (ya da heretik) sayılan bu düşünceler, kimi zaman politik açıdan sert bir muhalefet içerdikleri gerekçesiyle dışlanmıştır. Oysa Anadolu’da Alevi inancı mensuplarına ait “aşığın sözü Kur’an’ın özü” sözü boşuna söylenmemiştir. Çünkü aşığın sözü, ister aşktan, ister dinden, ister politikadan dem vursun, onu dinleyen ve el üstünde tutan halk açısından her zaman “hak” sözü kabul edilmiştir. İktidarların ve siyasi rejimlerin çoğunlukla buna tahammülü olmamıştır. Benzer bir düşünceyi, günümüzde izlerine ulaşılması kolay olmayan Bogomil ya da Katharizm düşüncesinde de görmek, tarih sahnesinden silinen Katharizm’in izlerini trubadur şarkılarında takip etmek mümkün.
Oksitan dilinde “dışlanmış”, “kenare itilmiş” manasına gelen ''forabandi'' kelimesi, yukarıda bahsi geçen dinsel ya da dünyevi tüm “sapkın/heretik” düşünceleri içeriyor. Bu kelimenin içinde yer alan “bandit” (eşkıya, haydut), grubun müziğindeki yönelimi de ortaya seriyor: Hem şiir, hem de müziğe bakışını eşkıya bir tavırla ortaya koymaya çalışan Forabandit, aşka, mizaha, hapishanelere dair geleneksel şiirler ve müzikal ezgilerin yanı sıra çağdaş şairlerden yaptıkları besteleri, bugüne kadar görülmemiş bir biçimde yeniden ele alıyor.
Akdeniz Bölgesi ve Kuzey Avrupa’da, özellikle Marsilya, İstanbul ve Hamburg gibi liman kentlerinin sanatçılarını bir araya getirmeyi arzulayan Sublimes Portes projesi kapsamında, ilk kez 2009 yılında, Marsilya’da bir araya gelen Sam Karpienia, Ulaş Özdemir ve Bijan Chemirani, o tarihten itibaren Marsilya ve İstanbul’da çeşitli konser ve atölye çalışmaları yaptıktan sonra, 2011 yılında Forabandit grubunu oluşturdu. Grupla aynı ismi taşıyan ilk albüm “Forabandit”, Anadolu âşıklarının kutsal sazı bağlama, mandolin ailesinden mandoçello, geleneksel İran müziğinin temel vurmalı çalgısı zarb (tonbak) ve iki vokal ile tamamen canlı olarak kaydedildi.
Oksitanya’da, geçmişi Kathar düşüncesine kadar uzanan trubadur şarkıları ile Anadolu’da Alevilik ve Bektaşilik inancını temel alan âşık türkülerinden yola çıkan Forabandit, Oksitanya, Anadolu ve İran coğrafyasından tüm dışlanmışlara selam gönderiyor.
Bağlama, cura, vokal: Ulaş Özemir
Mandocello, vokal: Sam Karpienia
Zarb, def, vurmalı sazlar: Bijan Chemirani
Albümdeki Parçalar
01. Mum Olduk
02. Dil
03. La Novia Barane
04. Nemidoonem
05. Tafori
06. Liman
07. Monde Marcha
08. Keywan
09. Gardaş
10. Lost
Oksitan dilinde “dışlanmış”, “kenare itilmiş” manasına gelen ''forabandi'' kelimesi, yukarıda bahsi geçen dinsel ya da dünyevi tüm “sapkın/heretik” düşünceleri içeriyor. Bu kelimenin içinde yer alan “bandit” (eşkıya, haydut), grubun müziğindeki yönelimi de ortaya seriyor: Hem şiir, hem de müziğe bakışını eşkıya bir tavırla ortaya koymaya çalışan Forabandit, aşka, mizaha, hapishanelere dair geleneksel şiirler ve müzikal ezgilerin yanı sıra çağdaş şairlerden yaptıkları besteleri, bugüne kadar görülmemiş bir biçimde yeniden ele alıyor.
Akdeniz Bölgesi ve Kuzey Avrupa’da, özellikle Marsilya, İstanbul ve Hamburg gibi liman kentlerinin sanatçılarını bir araya getirmeyi arzulayan Sublimes Portes projesi kapsamında, ilk kez 2009 yılında, Marsilya’da bir araya gelen Sam Karpienia, Ulaş Özdemir ve Bijan Chemirani, o tarihten itibaren Marsilya ve İstanbul’da çeşitli konser ve atölye çalışmaları yaptıktan sonra, 2011 yılında Forabandit grubunu oluşturdu. Grupla aynı ismi taşıyan ilk albüm “Forabandit”, Anadolu âşıklarının kutsal sazı bağlama, mandolin ailesinden mandoçello, geleneksel İran müziğinin temel vurmalı çalgısı zarb (tonbak) ve iki vokal ile tamamen canlı olarak kaydedildi.
Oksitanya’da, geçmişi Kathar düşüncesine kadar uzanan trubadur şarkıları ile Anadolu’da Alevilik ve Bektaşilik inancını temel alan âşık türkülerinden yola çıkan Forabandit, Oksitanya, Anadolu ve İran coğrafyasından tüm dışlanmışlara selam gönderiyor.
Bağlama, cura, vokal: Ulaş Özemir
Mandocello, vokal: Sam Karpienia
Zarb, def, vurmalı sazlar: Bijan Chemirani
Albümdeki Parçalar
01. Mum Olduk
02. Dil
03. La Novia Barane
04. Nemidoonem
05. Tafori
06. Liman
07. Monde Marcha
08. Keywan
09. Gardaş
10. Lost
Bunlar da ilgini çekebilir...
Recent Posts
Popular Posts
-
Gün geçtikçe değişen gerçekliğimize, Gezi tecrübesi ve direnişin adımlarına 35 dakikalık bir albümde ses veren BaBa ZuLa’nın bu çok sözlü...
-
Uzun yıllardır Heybeliada’da yaşayan, aile kökleri İzmir ve Midilli Adası’nda yatan, Gündoğarken başta olmak üzere Türkiye’de pek çok müzika...
-
Mali'ni en geniş iki ailesinden biri olan ve birçok müzisyen çıkaran Diabetelerin bir ferdi olarak 1949'da dünyaya gelen Kasse, ülke...
-
Dinlediğizde sesi ılık bir su gibi akar içinize. Hüzünlü ama umut dolu. Tahran doğumlu Marjan, romantik parçalardan oluşan ilk albümüyle kar...
-
Lawje, Hakkâri müziğinin karakteristik yapısını ve müzikal formlarını saptamak amacıyla 2003 yılında derleme çalışmalarına başladı. Bu çalış...
-
Enstrumantal müzikte iyi bir bir çıkış yapan Etni-ka, Anadolu içlerinden başlayıp yayılan ezgileri, bağlamanın güçlü ifadesi ve kavalın sürü...
-
Kalan Müzik etiketiyle geçtiğimiz aylarda çıkan, yapımcılığını Hasan Saltık’ın yaptığı Alevilere Kalan albümü, içerisindeki deyişlerin hep...
-
Uluslararası başarı yakalayarak milyonlarca albüm satışına imza atan Zaz, Paris'le bütünleşmiş parçaları yeniden yorumluyor. Efsanevi...
-
Antep doğumlu, İngiltere'de müzik yaşamına devam eden vokalist ve besteci Olcay Bayır’ın ilk uluslararası albümü Neva yani Harmoni,World...
-
Anadolu, İran ve Oksitanya’da yaşamın kaynağı şiirdir. Anadolu’da âşıklar, Oksitanya’da ise trubadurlar vasıtasıyla, günlük yaşamın her anın...